Nuh’un Gemisi’nin İzi Bulundu mu?

Bilim insanları, uzun süredir Nuh’un Gemisi olabileceği düşünülen Türkiye’nin doğusundaki Durupınar Formasyonu’nun, yaklaşık 5000 yıl önce büyük bir sel felaketi sırasında sular altında kalmış olabileceğini keşfetti. Yeni bulgular, kutsal metinlerde anlatılan tufan hikayelerinin bilimsel kanıtlarla desteklenebileceğini düşündürüyor.

5000 Yıllık Selin İzleri Bulundu

Uluslararası bir uzman ekibi 2021 yılından bu yana Türkiye’nin Ağrı Dağı’nın güneyinde, İran sınırına yakın Doğubayazıt ilçesinde bulunan 164 metre uzunluğundaki jeolojik yapıyı inceliyor. Jeologlar, bu oluşumun demir cevheri içeren limonitten oluştuğunu belirtiyor.

Yeni yapılan toprak analizleri, bölgenin kil benzeri maddeler, deniz tortuları ve deniz ürünlerine ait kalıntılar içerdiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu bulguların 3500 ila 5000 yıl öncesine tarihlendirildiğini belirtti.

Çalışmanın baş araştırmacılarından Profesör Faruk Kaya, “İlk sonuçlara göre, bu bölgede Kalkolitik Çağ’dan itibaren insan faaliyetleri olduğu düşünülüyor” dedi.

Nuh’un Gemisi İddiaları Güçleniyor

Bu yeni keşif, bölgenin bir zamanlar su altında olduğunu ve büyük bir felakete maruz kaldığını gösteriyor. Tevrat, İncil ve Kuran gibi dini metinlerde Nuh Tufanı anlatılırken, tufanın ardından geminin Ağrı Dağı’na oturduğu belirtiliyor.

Kitab-ı Mukaddes’te Nuh’un Gemisi’nin ölçüleri şu şekilde veriliyor:

• Uzunluk: 300 arşın (yaklaşık 150 metre)

• Genişlik: 50 arşın (yaklaşık 25 metre)

• Yükseklik: 30 arşın (yaklaşık 15 metre)

Durupınar Formasyonu’nun boyutları da bu tanımlamalarla büyük ölçüde örtüşüyor. Araştırmacılar, bu yeni jeolojik kanıtların bölgenin kutsal metinlerde anlatılan büyük tufan olayına sahne olmuş olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.

Bilim Dünyasında Tartışmalar Sürüyor

Durupınar Formasyonu ilk olarak 1948 yılında keşfedildiğinden beri birçok araştırmacının ilgisini çekti. Ancak, bazı bilim insanları bunun yalnızca doğal bir jeolojik oluşum olduğunu öne sürerken, yeni bulunan tortular ve deniz kalıntıları bölgenin gerçekten sular altında kalmış olabileceğini düşündürüyor.

Araştırmacılar, keşiflerin devam edeceğini ve bölgedeki arkeolojik kalıntılar, eski insan yerleşimleri ve organik maddeler üzerine detaylı incelemeler yapılacağını duyurdu.