Omuz Donmasını Tedavisi İçin Göz Enjeksiyonu

Omuz donması olarak da bilinen adhesive capsulitis, hastaların hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlayan ve günlük aktiviteleri bile zorlaştıran bir hastalıktır. Araştırmacılar, bu rahatsızlığın ilerlemesini durdurmak ve tedavi sürecini hızlandırmak için yeni bir yöntem deniyor: yaygın olarak göz hastalıklarında kullanılan bir enjeksiyon.

Hastalar Günlük İşlerini Yapmakta Zorlanıyor

Omuz donması hastası Catherine Crouch, kolunu neredeyse hiç kaldırıp geriye hareket ettiremediğini ve kıyafetlerini giyerken bile büyük zorluk yaşadığını belirtiyor.

“Yaklaşık bir buçuk hafta önce ağrı dayanılmaz hale geldi ve tekrar başlıyoruz dedim,” diye anlatıyor.

Daha önce sol omzunda bu rahatsızlığı yaşayan Crouch, şimdi de sağ omzunda aynı semptomları yaşıyor.

Macquarie Üniversitesi’nden Doçent Dr. Sumit Raniga, omuz donmasının etkilerinin artrite benzediğini söylüyor.

“Hastaları muayene ettiğimizde eklemlerinde son aşama artrit varmış gibi görünüyor,” diyen Raniga, “Ancak röntgenleri tamamen normal çıkıyor,” ifadelerini kullandı.

Omuz Donmasının Üç Aşaması

Omuz donması hastalığı genellikle üç aşamadan geçerek iki yıla kadar sürebilir.

• Donma aşaması: Omuz sertleşmeye ve ağrımaya başlar. Kortikosteroid enjeksiyonları bazı hastalarda ağrıyı hafifletebilir.

• Tam donma aşaması: Ağrı azalır, ancak hastanın hareket kabiliyeti son derece kısıtlı hale gelir.

• Çözülme aşaması: Omuz yavaş yavaş eski hareket kabiliyetine kavuşmaya başlar ve fizyoterapi bu noktada etkili olur.

Yeni Bir Tedavi Umudu

Araştırmacılar, ağrının kaynağını daha iyi anlamaya çalışırken, omuz kapsülü çevresinde yeni kan damarlarının ve sinir uçlarının büyüdüğünü tespit etti.

“Bunun neden olduğunu hala anlamış değiliz,” diyen Raniga, bu süreci durdurmanın yeni tedavi yöntemleri geliştirmek açısından kritik olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, bu süreci engellemek için mevcut bir ilacı yeniden kullanmayı planlıyor.

“Bu, dünyada her gün milyonlarca insanın gözlerinde güvenle kullanılan bir enjeksiyon yöntemi,” diyen Raniga, omuz donmasını önlemede de benzer bir etkinin görülüp görülemeyeceğini araştırdıklarını söyledi.

Diyabet ve Omuz Donması İlişkisi

Bu araştırma, özellikle diyabet hastalarında omuz donması vakalarının artmasıyla daha da önemli hale geldi.

Kadınlar, diyabet hastaları, düşük tiroid fonksiyonu olan kişiler ve iskemik kalp hastalığı olanlar en büyük risk grubunda bulunuyor.

“Son yıllarda diyabetin bu hastalık üzerindeki etkisini net bir şekilde görüyoruz ve omuz donması şikayetiyle gelen genç hasta sayısı da artıyor,” diyen Raniga, bu yeni tedavi yönteminin bu gruplar için büyük bir umut olabileceğini vurguladı.